Yani biz şimdi neyiz?

Yani biz şimdi neyiz?

“Yani biz şimdi neyiz?”

Manifest: Bu blog, bir situationship’te olup da bir an önce kurtulmak isteyenleri buluyor. 🔮🧚🏻‍♀️🪄✨

İnsan ilişkilerini betimleyen kelimelere her geçen gün yenisi eklenirken, biz artık sürekli duyduğumuz bir tanesinden bahsedelim: Situationship*

* İki insan arasında romantik bir bağın olduğu, ama net bir şekilde tanımlanmamış ve resmi bir ilişki statüsüne sahip olmayan bir durumu tanımlar.

Bazı insanlar, başta ciddi bir ilişki istemediklerini bilerek ve bunu açıkça belirterek situationship’e başlar. Karşılıklı konuşulur ve bu şekilde devam etmeye karar verilir. Ancak, işler her zaman planlandığı gibi gitmeyebilir. Cinsellik ve yakınlıkla birlikte ortaya çıkan bağlanma hali nedeniyle, bu başlangıçtaki rahat ve yüzeysel anlaşmaya sadık kalmak zor olabilir.

Bu, ne istediğin konusunda yalan söylemiş olduğun anlamına gelmez; sadece o an gerçekten ne istediğini bilmiyordun demektir. Situationship’in iyi bir fikir olduğunu zannedebilirsin çünkü neyi sevdiğin, neyi sevmediğin konusunda yeterli farkındalığa henüz sahip olmayabilirsin. Situationship’in sana göre olmadığını fark ettiğinde de kendini çaresiz hissedebilirsin. Mutsuz olduğunu bilirsin, bunun sana yetmediğini bilirsin, ama bu duruma da baştan evet demişsindir…

İşte burada kendine şunu hatırlatmalısın: Bazı şeylerin değişmesini istemeye hakkın var!

Doğru Zihinsel Tutum

Doğru zihinsel tutuma, bunu bilerek sahip olabilirsin: Rıza, sürekli devam eden bir süreçtir.

Düşündüğün her şey, en başta planladığın gibi gitmeyebilir. Bu yüzden, sırf bir karar verdiğin için sonsuza kadar bu karara sadık kalmak zorunda değilsin. Sadece karşı taraf mutlu olmaya devam etsin diye her şey yolundaymış gibi davranmak zorunda da değilsin.

Eğer buraya kadar bizimle kaldıysan, situationship’ini yeniden değerlendirmeyi ve baştaki anlaşmanın hala senin için geçerli olup olmadığını sorguluyorsun demektir. Öncelikle biliyoruz, bu konuyu partnerinle açıkça konuşmak kulağa zor ve sancılı geliyor. Ne de olsa karşı tarafa “baskıcı” veya “inatçı” görünmek istemezsin. Ama sana yeni bir perspektif kazandıracağız: Bu tarz düşünceler, senin hislerini bastırman ve "cool" görünmen için toplumun dayattığı mesajlardan ibarettir! Aynı zamanda, potansiyel bir reddedilmeden kaçınmak için geliştirdiğin bir savunma mekanizmasıdır.

Bu aynı ne gibi duyuluyor biliyor musun? "Nefes almaya ihtiyacım var ama biraz daha nefesimi tutarsam, o kişi sonunda benim yerime de nefes alacak!"

Dost acı söyler: İnsanlar gerçek bir ilişkiye ya hazırdır ya da değildir. Bu hazır olma durumu hem sözlerle hem de davranışlarla kendini belli eder. Bu yüzden niyet okumayı bırakmalısın.

Yüzleşme Zamanı

Uzun lafın kısası: Bu konuyu açıkça konuşmalısın. Ne kadar erken, o kadar iyi. Netlik, hem senin hem de karşındaki kişi için en iyisidir!

Bu tarz bir konuşmayı başlatmak için bazı örnek cümleler şöyledir:

"Baştan ciddi bir ilişki istemediğimi söylemiştim ama fark ettim ki ben ciddi ilişki insanıyım.”

"Seninle vakit geçirmekten keyif alıyorum ama fark ettim ki ilişkimizden daha fazlasını bekliyorum”

"Benimle kelimenin tam anlamıyla bir ilişki yaşamaya açık mısın?"

"Situationship içinde olmaktan rahatsız oluyorum, gerçek bir bağlantı istiyorum. Bu senin için de geçerli mi?"

Konuşmayı başlattıktan sonra, karşı tarafın ne söylediğini dikkatle dinlemelisin – sadece duymak istediğin şeyi duymamalı ya da söylediklerini yanlış anlamaya çalışmamalısın.

Eğer yanıt belirsizse, bu bir "hayır"dır. Eğer "bilmiyorum" diyorsa, bu da bir "hayır"dır.

Eğer cevap, coşkulu bir "evet" değilse, bu da bir "hayır"dır.

İhtiyaçlarını ve hislerini ifade ettikten sonra, eğer partlerinle beklentilerinin aynı olmadığını öğrendiysen, bu kişinin senin hayatından kendiliğinden çekilmesini bekleyemezsin. Kendi standartlarına sadık kalmak senin sorumluluğun. Kişisel sınırlarını korumak da öyle. Eğer karşı taraf mevcut situationship’ten memnunsa, dürüst olmaya cesaret edemeyebilir ya da durumdan rahatsızlık duymadıkları için bencilce bu ilişkiyi sürdürmeye devam edebilirler. Gerçek özsaygı ise kendi standartlarını bilmek, ihtiyaçlarını dile getirmek ve sana iyi gelmeyen bir durumdan uzaklaşma cesaretine sahip olmaktır.

Şöyle düşün: Her iki durumda da bir acı yaşanacak. Seni tatmin etmeyen bir situationship’te kalmanın acısı ya da kısa süreli bir ayrılık acısı. Sen ise uzun vadede sana iyi gelecek olan acıyı seçmelisin. Karar senin…